3/28/2014

Potsdam

Sheldon Bilgisayar Mühendisleri Sempozyomu için Potsdam'a gitti.
Dün sabah beste araba ile yola çıkan beyefendi on birde Potsdam'da ki oteline vardı ve hemen bana "vardım" diye mesaj attı.
öğlene doğru gittiği üniversitenin fotoğraflarını gönderdi. O kadar güzel ki anlatamam.
Etraf yemyeşil ve göller ile süslenmiş.
Bizim üniversite de master tezini yazdığı hoca sayesinde dün orada tezi hakkında 10 dakikalık bir sunum yaptı. Oteli Perşembe'den Cuma'ya ayarlamislar Sheldon da Cuma'dan Cumartesi'ye uzatmış.
Liseden bir sınıf arkadaşı şimdi Berlin'de yaşıyormuş onunla buluşup gezeceklerdi.
Kısa bir tatil oldu. İyi oldu da bende gideydim öhö

3/23/2014

Pazar

Dün aksam Sheldon'un arkadasi Denyo'nun Polterabend'ine gittim. Dünyanin bir kere daha kücük oldugu ispatlandi benim icin dün aksam.
Mekanda bir bayan icecek bir seyler istedi. Bende barin yaninda oturuyordum. O bana bakti, ben ona baktim. Cikaramadim. Dedim acaba lise birinci sinifta ayni sirada oturdugum Ruth mu ?
Neyse bayan gidince hemen Denyo'ya sordum ve adini söyledi. Adi tutuyordu, soyadi degil.
Herkes benim gibi bekar mi kalacakti? Evlidir, soyadi degismistir dedim.
Ruth da o arada Denyo'ya benim kim oldugumu sormus. "Oda seni sordu" demis Denyo.
Hemen Ruth'un yanina gittim. Sarildik birbirimize. Sinifi konustuk. Melanie ile görüsüyormus. Melanie'nin de iki cocugu varmis. Ruthunda 5 ve yedi yasinda cocuklari varmis. Liseyi bitirdiken sonra polis olmus.
Eski günleri yad ettik. Üc hafta sonra kilise de dügün olacak.
"Polisler ile kiliseyi basacagiz sakasine" dedi Ruth. "Denyo'nun haberi yok, sakin söyleme" dedi.
Söyler miyim hic?
Meger Ruth biz liseye giderken Sheldon'un komsu kiziymis. Simdi oradan tasinmis ama annesi babasi hala orada oturuyormus.
Dünya gercekten de cok kücük.

3/21/2014

Benden, Senden, Bizden

*Burayı ihmal ediyorum. Aslında burası benim mabedim. Kaçmak istediğimde buraya gelirim. Gizli yazmak istediğimde buraya gelirim. Küfür edince buraya gelirim. Son zamanlarda pek bir faaliyet yok aslında hayatımda. Üniversite tatildeydi. Pazartesi başlıyor çok şükür. Evde oturmaktan bunaldım.
Bu arada bol bol çalıştım. Bir sürü kitap okudum ve arkadaşlarımın doğum günlerine katıldım. Evlenenler oldu bu arada. Heveslendim. Otur oturduğun yerde, üni bitecek ilk önce dedim.

*Bir arkadaşım bebek bekliyor. Mart'in altısı diye hatırlıyordum meğerse Mart'in ondokuzuymus. Bu gün 21. Mart, bebek hala gelmedi. Beyefendi de biliyor bu dünyanın ne boktan bir yer olduğunu.
Ben olsam, bende gelmem. Annemin karnında yüzer dururum. Oh mis.

*Sebastian'in en sevdiğim arkaslarindan olan K. bayanın bu gün doğum günü. Bizi diğer arkadaşlar ile evde oturmaya davet etti.
Doğum günü hediyesi olarakta bisiklet kilidi istemişti. Fakat bana gönderdiği mesajı diğer arkadaşlara da gönderdiği için birden fazla kilite sahip olmasın diye almadım.
Onun yerine daha cici bir şey aldım ve yiyecek bir şeyler yaptım. Birazdan giderken beraberimde götüreceğim.

*Yarın da Sebastian'in diğer arkadaşlarının kına gecesi. Bizim bildiğimiz gibi kına gecesi değil tabi ki. Polterabend dedikleri. Gelenler beraberinde eskimiş porselenlerini getiriyor ve girerken kapıda kırıyorlar. Evlenecek çift tüm akşam kırılan porselenleri temizlemekle uğraşıyor. Gerçi Denyo ve Tina Polterabend'i her zaman gittikleri kilerde yapacaklar. Kimsenin orada porselen kıracağını zannetmiyorum çünkü yanda çocuk yurdu var.



Not: Isimler ya kisaltilmis yada degistirilmistir. Ama anlattiklarimin hepsi gercektir. Bir tek Sebastian'in adi degistirilmedi ona da Sheldon diyorum ara sira.