5/26/2014

Yüzük


Ne istediğimi bildigim halde yine de bir heyecan
Ve aldığı hediyeyi verirken bile ne diyeceğini bilemeyen Çekingen bir adam 
Yüzük istiyorum ama evlilik teklifi beklemiyorum korkma demiştim 
Istediğimi almış ve gece on ikiyi vurunca iyi ki doğdun deyip kutusu ile birlikte basimi uzattığım yastığın kenarına koyması 
Evlilik teklifi olsaydı tadından yenmezdi ama onun da zamanı var biliyorum 
Nokta kullanmadım bu yazıda 
Canım oyle istedi 

5/17/2014

Mezuniyet Töreni

Dün aksam Sebo'nun mezuniyet törenine gittim. Hava sansimiza cok güzeldi. Haftalardir hep soguk olan Almanya dün hic degilse 17 dereceyi gördü. Buna da sicak mi diyorsun deme, burasi Almanya.
Sato da oldu mezuniyet töreni.
Hem fotograf makinesi ile hem de denemek icin yeni cep telefonum ile fotograflar cektim.



Kaynak: Cep telefonum :)

Tüm mezun olanlari tek tek sahneye cagirip yazdiklari tezin basligini ve nerede yazdiklarini okudular. Sonra herkese belgelerini verdiler. Tören bittikten sonra holde dizilen masalarda yiyecekler icecekler vardi.
Hem hocalar ile sohbet ettik hem de hazirlanan ufak hamur islerinden yedik.
Bir kac sene önce emekli olan profesörlerimiz de gelmisti. Cok mutlu olduk.
Törenden sonra arkadaslarimizla bulusmak icin istasyonda bulunan UrbanKitchen restoranina gittik.

Kaynak: Google

Buraya gecen sene Eylül ayinda gitmistik Sebo ile ve hosumuza gitmisti. Pazar günü dogum günü ve dün de mezuniyet töreni olmasi dolayisi ile dün de burada bir masa ayirttik. 10 kisilik arkadas grubumuz ile yemek yedik.


Kaynak: Cep telefonum
Sebo vejeteryan oldugu icin vejeteryan bir hamburger yedi. Ben gecen gittigimizde yemistim. Tadi cok güzel. Icinde kizarmis patlican, domates ve beyaz peynir var. 

Kaynak: Cep telefonum
Bu da benim yemegim. Soya fasülyesi ve cin pilavi. Ayrica tavuk gögsü.

Böyle bir aksam gecti iste. Biraz olsun haberlerden siyrildim.

5/16/2014

Kabuslar

Kabuslar görüyorum.
Dün gece Sebo ile sinavdayiz. O her ne hikmetse bana sinav kagidini vermek istiyor. O veriyor, ben geri itiyorum. O yine bana dogru itiyor, ben geri itiyorum.
Sonunda ikimiz de yakalaniyoruz.
Sonradan fark ediyorum aslinda Sebo'nun bu sinavi coktan gectigini ama bana yardim etmek icin bir sekilde sinava girdigini.
Uyandim.
Bir daha uyuyamadim.

Evvel ki gece diger kabus:
Sebo'yu aileme tanistiriyorum. Annem ilk önce tamam gelsin tanisalim diyor.
Sonra Sebo bize yemege geliyor.
Annem Sebo'yu yerin dibine sokup cikariyor.
Bu iliskinin asla olmayacagini söylüyor.
Cocugu evden kovuyor.
Ben ardindan gidiyorum.
Birden yerin altindayiz.
Her sey üzerimize cöküyor.
Soma'da yasanilanlarin etkisi ile yerin dibine girip yerin üzerimize cökmesini gördüm rüyamda.
Bir yandan icimde ki tüm korkular ortaya cikti farkindayim.

Bu gün Sebo'nun mezuniyet töreni var.
Buna bile sevinemedim ben bu rüyalardan sonra.
Basim allak bullak.


5/13/2014

Yaziyor

Cesitli gazetelerden cesitli sayfalar ile doldu masam. Sebo bey Almanya'nin en iyi bilgisayar mühendisi secildiginden beri tüm gazeteler pesinde. Herkes röportaj yapmak istiyor onunla. Ilk önce okudugumuz üniversitenin adi gectigi icin profesörler de muhakkak röportaj vermesini istedi. Sonra bir röportaj ile kalmadi. Oturdugu sehrin yerel gazetesi, diger üniversitelerin yan kollari vs. Bense bu adam ile iki haftadir kendime göre dalga gecmekteyim. "Meshur oldun haberin yok. Meshur bir adam ile birlikteyim. Dur sen, haftaya diger röportajini da ver, imza dagitmaya basla beni tanimazsin da."
Gülümsüyor. En cok bu yanimi seviyor benim herhalde. Biraz deli dolu olmami.
Pazar günü dogum günüydü. Ögleden sonra tüm ailesini davet etmisti. Iki amca, bir hala, babaanne, dede, anneanne, bir teyze ve hepsinin esleri ve cocuklari. 15 kisi olduk galiba. Tam saymadim. 4 pasta vardi sofrada.
Biraz cay, biraz kahve. Bir pasta haric tüm pastalari sildik süpürdük. Pasta kötü degildi yanlis anlama, sadece dört pasta gercekten coktu. Plak hikayesini anlattim. Bu sene hediye sorunu yasamadigim icin mutluyum. Aksam yemeginde kuskonmaz corbasi vardi. Cok severim ben. Eskiden kuskonmaz nedir bilmezmisiz. Almanya'ya gelince ögrenmis annem yemegini ve corbasini yapmayi. Bazen bazi hikayelerin dogruluguna inaniyorum. Bir anne karninda bebegini tasirken neyi severek yerse, dogurdugu cocukta bu yiyecegi severek yedigine inaniyor annem. Ben dogmadan önce tanismis kuskonmaz ile ve cok sevmis. Bende seviyorum. Ben iyiyim de kardesimin hali daha beter. Annem kardesime hamileyken bol bol enerji icecegi tüketti. Ici yaniyordu kadinin, buzlu buzlu iciyordu vallahi. Simdi ben igrenerek baktigim tüm enerji iceceklerini kardesim iciyor vallahi. Bu yüzden inaniyorum bu anne karninda alisma meselesine. Nereden nereye geldim yine blog. Ama o kadar cok yazma istegi var ki icimde anlatamam.
Neyse, simdilik bu kadar.

5/08/2014

8. Blue

Mavi. Vallahi istasyonda ki mavi panodan başka bir sey yoktu bu gun benim icin. 
Tamda toplantı olduğu gun geciken trenler ile karşılaştım yada hic gelmeyen. Neyse on dakikalık rötar ile yetiştim. 


5/07/2014

Plak Vol.2

Ve mutlu son. Sheldona ısmarladığım plak geldi. Hemde en doğrusundan. 


Sonu küreğe benzemedigi icin cok mutluyum. Gelsin Pazar. 

7. From Above


Bu günde yukaridan cek demisler. Bende cektim. Istasyonda kahve makinasinin basinda beklerken ben ... Bu gün is ve ders günü. 19.15'e kadar hemde. Su an tek tesellim, bir bucuk saat sonra Sheldon'un gelmesi ve birlikte kantinde yemek yememiz. Hadi kalin saglicakla.

5/06/2014

6. From Down Low

En aşağıdan cek dediler pampiş 


Kanatlar

Bir hikaye yazacaktim.
Kagit kalem bulamadim.
Hikaye uctu gitti.
Kanatlarindan tutamadim.
Otobüste oturmak icin yer kapma cabam sadece biraz daha kitap okumak icin.
Ayakta okuyamiyorum cünkü.
Otobüs saatlerini de degistirmisler.
Biraz gecikmem ondan.
Bir kahve bile alamadim kendime.
Asabimiyim bu yüzden?
Sanirim hayir.
Bazi aliskanliklar sadece zamanlamadan ibaret.
Evde hic kahve icmeyen ben,
disariya cikinca bir fincan ister durur gönlüm.

Bir hikaye yazacaktim.
Kagit kalem bulamadim.
Hikaye uctu gitti.
Kanatlarindan tutamadim.


5/05/2014

Day 5 - 4 PM


Bu yazıcıların kesinlikle kendilerine göre hayatları var. 
Istediklerinin çıktısını veriyorlar. Istemediklerinin vermiyorlar. 

5/04/2014

Anladim ki ...

... kısa cümleler kurmak gerekiyor su hayatta.
Kimse bir şeylerin uzun uzun anlatilmasindan yana değil.
Yalnızlık!
Ne kadar acı bir kelime.
Yalnizligimizi kendi cümlelerimiz ile imzalıyoruz.
Kısa cümleler kur.
Uzun uzun dinlemek isteyen yok etrafında.
Yarım yamalak bilgiler ver.
Kimsenin seni tanımasına izin verme.
Senin de büyün kaçıyor ondan sonra.
içini dışını ezbere bildiği şeyleri elleri ile kenara itiyor insanlar.
Hep yarım yamalak işlerin peşinde.
Kendini sakla.
Böylece seni incitmelerine de izin vermemiş olacaksın.
Mantıklı.
Yalnızlık.
Ne kadar acı.

4. Us


Taş bebekler topluluğu 

5/03/2014

Ay Bunaldim

Almanya'da saat su an 16:01 yani canım Türkiyemde 17:01. Aramızda sadece bir saat var evet blogger.
Ama benim salterler şimdiden attı.
Bazı haftasonları sanki benim için yapılmamış.
Sabah erkenden uyandım. Kalktım. Annem ile babamla kahvaltı ettik. Kardeşim dün gece evde yoktu, bu akşam ancak gelir.
Bu aralar tezini yazdığı için genellikle haftasonlarini üniversitede atölyede geçiriyor. Aslında yasak ama tüm gece ders yaptıkları için, bir de haftasonu güvenlikten başka kimsenin olmadığı için sorun çıkmıyor.
Neyse bu gün benim için çok sıkıcı geçiyor. Evi temizledim. Paspas yaptım. Toz aldım. Akşamdan kalan tencereleri kücülttüm. Dün yetistiremedigim günlüğümü yazdım.
Tumblr'da dolandım. Şimdi ne yapsam diye düşünüyorum.
Tartiye çıktım yarım kilo daha gitmiş. Sebze ve meyvenin gözüne verdim. Makarna yemiyorum beş gündür.
Kendine kocaman kazan ile salata yaptım. Ton balığı koyacaktım içine evde ton balığı yokmuş, bende başka balık kullandım.
Neyse bu gün benim için çok sıkıcı geçiyor. Evi temizledim. Paspas yaptım. Toz aldım. Akşamdan kalan tencereleri kücülttüm. Don yetistiremedigim günlüğümü yazdım.

Bütün bunları neden yazdığımı da bilmiyorum ama blogger canım sıkılıyor herhalde ondan.
Cep telefonumda oynadığım tarlada da yapacak iş kalmadı. Var mi bu tarla oyununu oynayan?


Kaynak: google




İyi ki bu tarla var da telefon ara ara ötüyor yani yoksa kimsenin aradığı sorduğu yok dermisim. Sheldon'den gelen mesajları saymıyorum tabi ki.
Neyse fazla konuştum. Bu haftasono olmamış. Yenisini yapsınlar.

Kisa Kisa Vol.6

* Sessiz sakın öylece dur orada. Bana beni anımsatıyorsun.

* Sevgiliden gelen gül aromali seker

*Bir sarap bardagi ne kadar hos duruyor degil mi nehire nazir.

*Gecen Pazar ne güzel 2 bölüm Doctor Who seyrettim

*Ren nehri kenarinda gezmelere gittim




* Posta kutusunda 3 mektup, ücüde babama. Yok olmaz böyle. Gerci hepsi para istiyor. Babamin degimi ile “herkes anami soruyor, babami soran yok.”

* Postcrossing’e üyeyim diye bir arkadasim “ne kadar bos isler ile ugrsiyorsun” demisti bana. Ne kadar zoruma gitmisti lan.

*O arkadasim aklima gelince sinirlendim de ben simdi. Iki aydir ugramadigim Postcrossing sitesinden sekiz adres aldim. Simdi Pazartesi gidip 8 kartpostal alacagim ve gönderecegim dünyanin bilimum her yerine.

Bu arda bu gün bence pazar kilikli bir cumartesi.

Not: Bu bir nevi Fotograf günlügü ve ani cildirmalarimin güncesidir efendim. 




Kisa Kisa Vol.5

Üstümden 3 Tir Gecti

Aniden gelen misafirleri pek sevmem ben. Ev hali diye bir şey var. Dün kasvetli hava vardı. Bende biraz halsizdim. Annem çorba yapayım içersin dedi, bende oturma odasında koltukta uzanmış tam daliyordum ki, zil çaldı.
En yakın arkadaşımın annesi almış iki torunu gelmiş yanda ki komşusu ile. Bebekleri çok seviyorum. Birisi bir, diğeri iki yaşında kız çocuğu. Bir de en yakın arakdasimin oğlu var. Oda 3 yaşında. Biz onlara kısaca çete diyoruz.
O arada en yakın arkadaşım annesini aradı neredesiniz diye, Su'dayım dedi şimdi geldim falan filan, tamam geliyorum.
Nereye gidiyorsun, neden gidiyorsun dememe kalmadı ayıp olmasın diye en yakın arkadaşımı da arayıp gelsene dedim.
Onun yanında kaynanası vardı. Olduk mu sana birden 9 kişi.
Çocuklar yetti vallahi. Hopla zıpla. Koltuk tepelerinde dolan (en sinirlendigim şey).
Bir ara en ufağı daha yeni yeni yürüdügünden kendime aldığım çiçeğin üstüne düştü ve cicegimi kırdı.
Çok üzüldüm.
"Çocuktan değerli mi" diye sordu anneannesi. Tabi ki çocuktan değerli değil ama o çiçekte benim çocuğum belki, nereden biliyorsun? Elma diye tutturdu veletler. Hepsinin eline bir tane verdik. Yediler, yerden yere attılar, yuvarladılar. Yediklerini tükürdüler. Elmalar mundar oldu anlayacağın. Benimde sinirlerim lâçka.
Evinde bir yerden bir yere gitmesine izin vermezler bu çocukların, elalemin evine sicmasina göz yumarlar. Böyle anneleri, anneanneleri anlamıyorum.

3. Collection


Mektuplar. Kartpostallar. Pullar. 
#gununfotografi 

5/02/2014

...


An itibari ile gökyüzünün dibi delindi. 
Ne kadar kasvetli bir hava var bu gun. 
Icim sıkıldı gercekten de. 

Plak

Mayis geldi. Bu demek ki hem benim hemde Sheldon'un dogum günü. Yine biz birbirimize ne istedigimizi sorduk. Kürek davasini biliyorsun. Bilmiyorsan buradan okuyabilirsin.

Kürek
Kürek Vol.2
Kürek Vol.3
Kürek Vol.4

Acikcasi bu sene sorarken "bana bak yurtdisindan hic bir sey isteme, fena yaparim" dedim. O da bende cok güldük.
Neyse Sheldon'un plak calari var ve benim de cok hosuma gidiyor. Bu yüzden bir plak istedi. Istedigi plak 2006 yilinda cikmis. "Büyük ihtimal kullanilmis almamiz gerekecek" dedi.
Bende internetten arayisa girdim ve maasimin gelmesini bekledim.
Sonra plaki buldugum sitede "su an satisa sunulmuyor" bildirisi ile yikildim.
Aramaya devam ettim ve Amazon'da buldum. Bu sefer de acaba bu Sheldon'un istedigi plak mi, yani özel bir kapagi var onu istiyor da. Satisa sunan bayana mail attim, dedim bu plagin kapaginda kafa resmi var mi? - dedi ki evet o.
Hemen ismarladim.
Sitenin verdigi bilgiye göre 10 Mayis'ta gelecek. Sheldon'un dogum günü de 11 Mayis zaten.

Sonra benim ne istedigimi sordu sevdicek. Ben aslinda hosuma giden bir yüzük istiyordum. Fakat insan sevdiginden yüzük isteyince genellikle karsida ki insan "eyvah evlilik teklifi bekliyor bu" diye kasilacagi icin yüzük istemeyeyim en iyisi dedim.
Kiz arkadasima sordum. "Sheldon'dan sence yüzük isteyebilirmiyim dogum günüm icin."
Isteyebilirsin, sadece evlilik teklifi beklemedigini söyleyebilirsin. Sonra parantez icinde evlilik teklifi etse daha hos olur tabi ki dedi. :)
Bende yüzügümü istedim sevdicekten.
Ne olur dua et. Kürek gibi basima bela cikmasin bu plak isinde de.

Day 02

Gunun Fotografı 
Snack yani ara öğün 


5/01/2014

Gitmis güzelim Bloglar

Dün neredeyse 45 dakika bloglar ile ugrastim. Malum GFC ile takibe aldigimiz bloglarin yazilarini ana panelde görüyoruz.
Bir ara bakacaktim firsatim olmadi, dün baktim hallettim sayilir.
Bir cok blog ya kapanmis, yada hacklenmis. Adresler öyle duruyor.
Tek tek gezdim hepsini. Ayarlardan "bu blogu takip etmeyi birak" tusuna bastim, bastim, bastim.
Blogunu kapatanlar "gidiyorum" notu, hacklenenler de "ben artik baska bir adresteyim" diye bir yazi yazsa bildirse keske.
Biliyorum bu cok zor ama benim böyle takintilarim var.
Okumadigim bloglari da bu arada takipten cikaracagim herhalde. Ayip oluyor. Yorum birakmak istiyorum herkese.

Senin gibi

Ne güzelim ben aslinda,
tipki senin gibi.
Saclarim böyle siyah,
böyle kivircik.
Böyle bir gözlügümün olmasini isterdim de,
bana yakismiyor,
denedim cünkü.
Benim gibi fincan düsmemis elinden.
Gözlerinin mavisi de hos güzel kiz.
Benimkiler kapkara.
Benim kara gözlerimin de baska bir güzelligi var ama.

Day 01

Yeniden instagramda fatmumslim kullanıcısının yaptıgı gunun fotografına başladım ve her gun cektigim fotografları burada paylaşacağım. 


İngilizce J ile başlayan bir sey. Yani Jam yani reçel. 

Incir reçeli sendin aşkım. 
Bu gun yeni cep telefonumu ısmarladım. Heyecanlıyım. 
Işçi bayramınız kutlu kandiliniz mübarek olsun yoldaşlar. 


Santiago

Bu aksam arkadaslar ile Mainz de Santiago adında bir yere gittik. Ilk defa gittim. 


Bir Mayıs'a giriş diye tüm kokteyller bes Euro idi. 
Bende kendime karpuzlu margarita aldım. Pek sevmedim. 


Yemekler cok güzeldi. Ton balıkli olan Rodano dedikleri buyuk hamur parçasını sectim. 


Bu arada Sheldon bana MayDayden fotograf gönderdi. Bir gun bende gideceğim buraya. 


Simdi Trendeyim ve eve donüyorum. Cornetto aşkım ile erirmisin?