7/27/2012

İçki şişeleri

Bir senesi senin için bir okul şenliğinde içti içti resim çekilen kızların arasına girdi, sonra hepsine sarkıntılık etti demişlerdi.

Şimdi daha iyi tanıyorum ya seni, bunu söyleyenlerin içki şişeleri bir yerine girsin sevgili.

7/26/2012

Benim kalemimden

Yazılarımla ilgili gerek okuyanlardan, gerekse gerçek hayatta beni tanıyan arkadaşlardan gelen sorular üzerine ufak bir açıklamada bulunmak istiyorum.

Gelen sorular arasında şunlar var: Yazılar tamamen senin hayatından mi? Gerçekten yaşadıklarını mi yazıyorsun? Kendin mi yazıyorsun? vesaire, vesaire.

Yazılar tamamen benim kalemimden. Hepsini ben yazıyorum. Alıntı yaptığımda yada bir arkadaşımla birlikte fikir alışverişinde bulunarak yazdığım zaman, bunu blogumda muhakkak belirtirim. Link veririm yada etiketlerim.
Yazılar tamamen benim hayatımdan mi? Hem evet, hem hayır. Bazıları gerçekten benim yasadiklarimla ilgili. Bazen hikaye anlatır gibi anlatıyorum bazı şeyleri, buda etrafımda yaşanan olaylardan ... Yani her konu benim yaşadığımı yansıtmıyor, ilham kaynağım insanlar.
İster yol üstü gördüğüm bir manzara olsun. İster çok yakın dostlarımın yaşadıkları tecrüberler olsun.

İlham kaynağım insan olabilmeyi başaran insanlar. Bazende olamayanlar. Sonrada Su küfür etme diyorsunuz :)

7/25/2012

Kapıyı açık bırakmıştı adam

Kapıyı açık bırakmıştı adam
Usulca içeri girdi kadın
Kapının sesine uyanmadı adam
Kapının eşiğinde usulca ayakkabılarını çıkardı kadın

Her zamanki gibi rüyasında mırıldandı adam
Yavaşça merdivenleri yukarı çıktı kadın
Gözlerini açmadan soluna döndü adam
Adamın kalbinin üstüne başını koydu kadın

İri mavi gözlerini açtı adam
Kahverengi gözleri ile adama baktı kadın
Hoşgeldin ahu gözlüm dedi adam
Kaç gündür bunun hayalini kuruyordum dedi kadın
Bıyık altı gülümsedi adam
Kadını kendine çekti
Sımsıkı sardı güçlü kollarını beline

O bembeyaz oda hasretin kokusuna büründü o an

Öncesi

7/23/2012

Aynı toprakların, farklı iklimlerin çocuklarıydı onlar

Aynı toprakların, farklı iklimlerin çocuklarıydı onlar. Güneş farklı bir şekilde kavurmustu tenlerini.
Birisi Trakya'nın güzel kızı, diğeri doğunun en dibinin has oğlu.

Bir gün bir yerde çakıştı yolları. Tanıştılar, konuştular, sevdiler birbirlerini.
Başlarda sorun çekti Trakyalı güzel kız. Ne istediğini bilemedi has oğlanın. Kafalar uyarmı diye düşündü kız. Aileler severmi birbirini diye sordu kendi kendine.
Sonra ben bunları neden düşünüyorum ki, aşk herşeyin üstesinden gelmez mi sence? diye sordu bana.

Gel görki sevda kabul etmedi, Trakyalı doğulu ayrımını.
Güneş farklı yerlerde kavurdu tenlerinizi fakat ben bundan sonra aynı ateşle yakacağım yüreğinizi, dedi sevgi.
Farklı iklimlerin çocukları olabilirsiniz ama, aynı toprakların çocuklarısınız yüreğinize aynı sevginin tohumunu ektim, dedi aşk.

Ailelerin bir araya gelmesinden, belkide az biraz birbirlerini sevmemelerinden bahsetmiyorum ben.
Benim bahsettiğim trakyali lodosun doğuyu vurup viran ettiği.
Has oğlanın sevgisinin yöresi kadar derin olmasından bahsediyorum.
Sevginin emek istediğinden, sevginin herşeyden önce yürek istediğinden bahsediyorum ben.

Benim bildiğim aşk engel tanımaz. Trakyalı güzel kız varacak muradına, doğunun en dibinin has oğlu alacak başına bir trakya belası. Eminim ben buna :)

Ahu Kader'den alıntıdır
http://ahukader.blogspot.com

Çatıya konuyor ...

'Gözden ırak olan gönüldende ırak olur' der annem. Doğru söylüyor bence. Bu atasözünün gerçekten gerçeklik payı olduğunu biz yurt dışında yaşayan türkler çok iyi biliriz.
İki üç senede bir izine gidebildiğimizden dolayı, Türkiyeye vardığımızda 'ay canım cicim, ay sizleri çok özledik' cümleleri palavra gelir bize.
Yinede aile ile bağları koparmamak isteriz, bayramlarda ararız. Özel günlerde, doğum günlerinde ararız.

Artık teknolojinin tüm nimetlerinden faydalanır olduk ki, Türkiyeyi aramak 24 saat bedava. Eskiden postaneye giderdik, hat bağlatırdık ve saatlerce beklerdik anneannenin, dedenin, amcanın, dayının sesini duyabilelim diye.

Biz böyle sevgi ve emek verirken hala biz gurbetçilerin para makinesi olarak görünmesi gerçekten de çok üzücü.

Şunu söylemek istiyorum, Almanyayada da ekmek aslanın miğdesinde, bizde burada eşşek gibi çalışıyor, sigortamızı ödüyoruz. Bizde ay sonunu zar zor getirip mutfak alışverişi için ne kadar para kaldığını hesaplıyoruz.

Yaz tatilleri yaklaştıkça depresyona giren anneme benzedim iyice. Bizi zamanında burada sik gibi ortada bırakıp gittiler, şimdi herkes ev bark sahibi.

Kimin parasıyla? Pek bir acıtasyon oldu degilmi?

Ay pardon ya, ben su an 5 katlı villamin havuz kenarında martinimi yudumlarken, bugünki helikopterin gelmesini bekliyorum. Burada para çatıya konuyorda :)

Kapıyı aralık bırak

Kapıyı aralık bırak
Usul usul girerim ben içeri
Uyursan uyandırmam, seni izlerim
Nefes alıp verişini dinlerim

Kapıyı açık bırak
Masum bir kedi gibi süzlürüm içeri
Sokulurum yanına, kalp atışını dinlerim
Mavi gözlerinin açılmasını beklerim

Kapıyı aralık bırak
Ses yapmadan girerim içeri
Belki biraz odada dolanırım
Yada çok sevdiğin yeşil çayı demlerim

Kapıyı açık bırak
Parmak uçlarımda süzülürüm içeri
Koynunda uyurum sevgili
Çünkü gerçekten çok özledim seni


7/20/2012

Kıçım açıkta kalmış

Bu gece sahurdan sonra kıçım açıkta kaldı galiba. Sevgilimle ilgili ilginç bir rüya gördüm.

Rüya şöyle gelişiyor:

Gecenin bir vakti bir sürü dairenin yan yana olduğu bir binanın koridorunda koşturuyorum. Amacım sevgilimin bulunduğu odaya gitmek. Dışarıdan ayrı oturduğu odayı her yer cam olduğu için gördüğüm halde, bir türlü uygun kapıyı bulamıyor yanına varamıyorum. Sonra birden dışarıda buluyorum kendimi. Saatlerce bir ormanın içinde koşturup duruyorum ve yağmur yağıyor.

Birden iliklerime kadar ıslanmış bir halde kendimi Sebastianın odasında buluyorum. O üzerine birşey almamış, gövdesi her zaman ki gibi sımsıcak. Bana sımsıkı sarılıyor ve öpüşüyoruz.

Evet, rüya bu. Uyandığımda baya bir etkisinde kaldım vallahi :)

7/17/2012

Kanat çırpıyor

İnsan kendini ne kadar yalnız hissedebiliyormuş dün gece bir kez daha anladım.
Arabadan indiğimde, dönüp arkamı gidişini seyrederken gözümden süzülen yaşlara anlam veremedim.
Sanki bir daha görüşmeyecekmiş gibi. Sanki bir daha sana sarılamayacakmış gibi. O güzel mavi gözlerine bakamayacak, bana bakarken yüzünde oluşan gülüşü göremeyecekmiş gibi.
Kendime şaşırdım ben. 'Şimdi nereden çıktı bu gözyaşları?' dedim kendi kendime. Bir kaç gün yada hafta görmeyeceksin, dünyanın sonu değil ya. Ama gel gör ki kalp küçük bir serçe gibi kanat çırpıyor. Onu göremeyeceği için oturup çocuklar gibi ağlayabiliyor.
Sevgi diye bir şey var, ben artık buna inandım


7/15/2012

Şark köşesinden selamlar

Evet, iki gündür ezber yapıyoruz ve şu an kafamıza birşey girmiyor.
Çıkalım biraz hava alalım dedik H. ile ve soluğu türk sokağında bir türk lokantasında aldık.

Bir bardak çay, bir tabak sıgara böreği derken azda olsa kendimize geldik.
Yarın sabah sınava girecek olmamız bizi tamamen dış dünyadan soyutlamıştı ve bu ufak gezinti ikimize de iyi geldi.
Türk çayından aldığımız enerji ile sabaha kadar ders çalısmaya devam etmek zorundayız.

An itibari ile şark köşesinde oturmuş çayını yudumlayan Su kişisinden selamlar blog.



7/13/2012

Yollarda sürünen ...

İkinci sınavım ilkinden daha iyi geçti ve böylelikle önümüzdeki pazartesi bu dönem için son sınavımı yazacağım.
Zaten bu kadarı da yetti bana bu dönem çünkü yoruldum.
Bugün yine H. ile birlikte geçen bahsettiğim yere gittik ve mangal yaktık. Çocuklarla ormanda oynadık ve yine yağmurlu da olsa yeşillikler arasında biraz huzur bulduk. Yarından itibaren 48 saat boyunca inek gibi ezber yapmamız gerekiyor.

Şu an otobusteyim ve şarap şenliklerine gidiyorum. 3 aylarda ne şarabı demeyin, ben zaten içki kullanmıyorum.
Hadi an itibari ile yollarda sürünen Su kişisinden selamlar

7/10/2012

Sinav bana girdi

Evet, dün ya sınav bana girecek yada ben sınava gireceğim demiştim. Dediğim oldu ve sınav bana girdi.
Ah bir gün fazladan olsaydı ben gösterirdim o profesöre gününü ama ne yazıkki zamanım yetmedi.
Bana göre kesinlikle kaldım ama arkadaşlar her zaman ki gibi, 'Dur daha belli değil, belkide gecmissindir' diye beni sınav çıkışı motive etmeye çalıştılar ama nafile. Bence ben bu sınavdan kaldım ve önümüzdeki dönemde tekrar yazmak zorunda kalacağım. Programlama kadar acayip bir ders yok yani.


Bugün ki sınavın bana girdiği yetmiyormuş gibi yarın yine programlama sınavım var. Ne bok yedim lan ben?

7/09/2012

Sınav

Yarın Almanya saati onbiri çeyrek gece sınavım var ve benim şu an kafama hiç bir şey girmiyor. Bildiklerimi de unutur gibiyim onun için biraz daha panik yapmadan tüm dosyalarımı bir kenara koydum.

Bir bardak çaymı içsem, yoksa şimdiden kafayı vurup yatsammı bilemedim ki. İki günden beri dur durak bilmeden ders çalışıyorum ve şu an bildiğin ölü gibiyim. Yuh sana SU, iki gün öncemi başladın diyeceksin, hayır iki gün önce başlamadım, sadece iki gündür dahada bir odaklandım. Ne demişler, yumurta kıça gelince öyle degilmi? hoho.

Yani demem o ki blog, ben yarın sınava gireceğim yada sınav bana girecek :D



7/08/2012

Bokumdan bir pazar günü

Pazar günlerini hiç sevmem ben. Nedendir bilmem ama bana çok kasvetli gelir.
Cumartesine bir lafım zok ama pazarın bir an önce geçmesini ve pazartesi olmasını isterim.
Onun için pazartesi sendromu yaşayanları da anlamam zaten. Tıpkı onların benim pazar sendorumu yaşadığımı anlamadıkları gibi.

Ne güzel işte yepeni bir hafta başlıyor ömründe. Derdin ne senin?

İşe okula gidip geleceksin. Arkadaşlarınla buluşacaksın.
Bilmem kaç gün boyunca yeniden ve yeniden ilk heyecanla sevgiline sevişeceksin :)

Pazar gününü benim gibi kös kös evde oturarak geçirenlerdensen sende, benim gibi daralıyor bir an evvel pazartesi olsun diyorsan, 'Bokumdan bir pazar günü' derneğine hoş geldin bebeğim.
Muahhhh bendensin :)

7/07/2012

Sonunda bizde mimlendik

Bir gün bende mimlenecekmiyim acaba dedim, memento da sağolsun beni mimlemis. Ah canım benim gerçekten mutlu oldum. Yurt dışında yaşıyorum ya, ilk önce türk bloggerler arasında bu mimleme nedir anlamamaistim ama sonradan sonradan kavradım.
Evet bu mimde bloggerler tek kelime ile birbirleri hakkında ne düşündüklerini söylüyorlar ve başka arkadaşlarını mimliyorlar.

memento ya gelince :

dostvari - demek istiyorum tek kelime ile

Yoksa kim benim bloggerler grubunda 'Bir gün bende mimlenecekmiyim acaba?' sorumu dikkate alıp mimlerdi ki?

Teşekkür ediyorum!

mimlenenler:
Melodram, Patriacim, Amber Twist
Gülcinim, Kızılgın, MadamPridonna, morportakal, Üsturupsuz Yazar

7/06/2012

Kanima girdiler


Ben bugün ilk yazımda çok yorgun olduğumu ama ders çalışmaya devam etmem gerektiğini yazmıştım degilmi blog?




Vallahi kanıma girdiler ve ben bugün çok güzel bir yerde saatlerce zaman geçirdim. Çok sevdiğim arkadaşımın ev arkadaşı sosyal pedagog ve her sene tatillerde 'Şehirden kurtuluş' adlı bir organizasyonda yaklaşık 50 çocukla ilgileniyorlar. İki hafta boyunca onlarla sabahtan akşama kadar çeşitli etkinliklerde bulunuyorlar.

Bugünde eskiden bir mezarlık olan sonrada yıkılıp yeniden inşa edilip güzel bir park alanına cevirilen bir yerde mangal yaktılar çocuklar için.

'Yemeğini alda gel' demiş sabah evden çıkarken bizim sosyal padagog. Benim canım arkadaşımda dururmu, 'Hadi ben sosisleri aldım, gidelim yemek yiyelim' demezmi. Ben bir kaç kere 'ama ben ders çalışacaktım yaeee' diye mizmizlandiysamda üniversiteden pilimi pirtimi toplayıpta kendimi parkta bulmam bir oldu.

Açıkçası çokta iyi oldu. Hem karnımızı doyurduk hemde temiz hava aldık, hemde zor aile şartları altına büyüyen çocukların yüzünde oluşan gülümsemeleri gördük.

Twilightin Bellasi yanimda bok yemis

Haftaya iki sınavım var ama ben şimdiden bitmiş durumdayım blog.
Dün akşam üniversiteden eve döndüğümde sıcacık duştan çıktıktan sonra, aynada kendime bakarken kıpkırmızı gözlerimle karşılaştım.
Bu ne lan dedim kendi kendime. Yorulmusum ben harbi, ordan oraya koşturmaktan, hem sevgili hemde sınavları bir arada yürütmekten.
Bu gece kardesimde evde değildi. Sevgilimde yanımda yoktu. Hiç uykumu alamadım. İnsan bir kere alışmaya görsün, yatakta yanında birisinin yatmasına. Harbi uyuyamadım. Babamın geceleri evde olmadığı zaman annemin neden uyuyamadığını anladım. Neyse şimdilik benden bu kadar blog. Ders çalışmaya devam!

7/04/2012

Hay bin kusur

Facebookta bir kaç üye olduğum blogger grubu var. Bugün orada çok ilginç birşey gördüm. Birisi bir link göndermiş ve şöyle demiş "Bu sayfayı beğenin ve bana yazın, size bu gece dua edeyim."

Hay bin sabır. Küfür etmeyeceğim bu sefer. Oğlum manyakmisiniz siz lan! Sadece bir sayfa beğenilsin diye size dua edeceğim ne demek?
Evet bu gece beraat kandili. Tüm duaların kabul olduğu, tüm günahların af olduğu inanılan bir gece. Tamamda cicim, sen bütün yıl envayi çeşit günahı işle, insanları suistimal et ondan sonrada bir gecede otur iki dua ile kıçını kurtarmaya çalış.

Oldu yavrucum ... Devam. Çok ilginç insanlar var.

7/03/2012

Evdeki hesap çarşıya uymadı

Bu yazımda sınav tarihlerinin belli olduğunu ve bu andan itibaren yusuf yusuf olduğumu yazmıştım
Evdeki hesap çarşıya uymadı yine be blog.

3 gün peşpeşe sınavlar olunca, mecburen birini ertelemek zorunda kaldım. Yedinci ayın onunda ve onbirinde olan sinavlarima paralel calisabildigim için sorun yaratmadim fakat onikisinde yazılan sınav tamamen farklı konulardan olduğu için hazirlanamadim. Hazirlanamayacagim diye düşünürken, üniversiteden arkadaşlarım da yazmamam gerektiğini, onun yerine arada boşluk varsa başka bir sınava odaklanmam gerektiğini söylediler.

Bende onikisinde olan sınav yerine ayın onaltisinda olan sınavı yazmaya karar verdim. Bu sayede sadece 3 sınav yazmış oluyorum ve önümüzdeki döneme 3 sınav kalıyor. Eğer hiç birini kaybetmeden gecersem bu insan 2013 yılının mart ayında yüksek lisansa sahip olan bir bilgisayar mühendisi olacak yavrular. heyyt bey

Miğdesiz köpek

Geçen sene twitterden birisi ile tanışmıştım ve çok iyi anlaşmıştık. Sonra Facebookta ekleşmiştik fln filan vesaire. Ben çocuktan hoşlanmıştım oda güya benden hoşlanmıştı.
Sonra bir kaç haraketi beni şüphelendirdi. İpadim var ama kameram yok, beni göremezsin demeler. Ay bende akıllı telefon var ama hiç kullanamıyorum, whatsapp yok demeler.
Facebookta tamamen farklı sanki photoshoptan çıkan resimler. Bende iyice içkillendim tabiki.
Sonra baktım ki ben Almanyada o Türkiyede, zaten aramızda birşey olabilecek değil ilgimi alakamı kestim. Soğuk davrandım. Sonra twitterden ortak arkadaşlara "Su bana artık eskisi kadar samimi davranmıyor" falan demiş. Arkadaşlar da "Fazla naz aşık usandırır, kızla ilgilendiğin yok ki " demişler.

Neyse ortak bir kız arkadaşımız vardı. Ben kız arkadaşıma artık onunla görüsmeyecegimi, ondan süphelendigimi, bir dediği bir dediğini tutmadığını ayrıca resimlerde olan adamın onun olduğuna inanmadığımı söyledim. Kız arkadaşımda şüphelendiğini söyledi. En iyisini yaptığımı düşündüğünü belirtti.
Ben tamamen alakamı kestim ama kız arkadaşım onunla tamamen arkadaşça, twitterden ve Facebooktan görüşmeye devam etti.

Bugün bana birde ne anlatsın? Meğerse bizim beyefendi benim kız arkadaşa "Ben seni seviyorum" demiş. Bizim kız arkadasta şok olmuş tabiki. Vallahi ne yalan söyleyeyim, ben böyle birşey olacağını tahmin etmiştim.

Şimdi lafım o pezevenge. Lan oğlum ne kadar miğdesizsşn sen? Hadi biri ile olmadı, öbürünü deniyelim kafası bu herhalde.
Miğdesiz köpek. Kız arkadaşımda siktiri çekmiş tabiki bu ite. Çok sinirlendim lan ben. İnsanları anlayamıyorum hala.