Bu sabah ise gitmek icin alti bucukta kalktim ve ilk isim Sebastian'i aramak oldu. Bu gün ise basladi beyefendi.
Dün yanindaydim ve heyecanli oldugu her halinden belliydi.
Annesi babasi 5 haftaligina tatile gittiler ve Sebo evde kaldi. Köpeklere bakiyor ve kendi kendini gecindirmeye calisiyor.
Ileride ayni evde yasamaya baslarsak eger hic bir sorun yasamayacagiz, zira beyefendi her gün makarna ile besleniyor.
Ne zaman bikacaksin makarnadan diye soruyorum, hic bir zaman diyor.
Bende dün yanimda giderken aksamdan yaptigim patlican yemegini götürdüm ve pilav yaptim.
Üc kere yemegin ne kadar güzel oldugunu söyledi. Eee, neydi?. Askin yolu migdeden gecer.
Sebo'nun evi meshur bir ormana yakin. Köpekler ile orada dolasiyor her gün 3 kere. Iki uzun gezinti, bir kisa. Cocuktan beter bu köpekler ama cok tatlilar.
Disariya cikacaklarini hemen anlayip tasmalarini da kapip kapinin önünde bekliyorlar.
Almanya'nin havalari bu aralar bir acayip. 30 derece oldugu halde gökyüzünün dibi birden deliniyor ve felaket bir sekilde yagmur yagiyor.
Biz de tam ormanda dolasmaya cikmisken yagmura yakalandik ve sirilsiklam olmus bir vaziyette eve döndük.
Simdi Sebo ile sadece haftasonlari görüsebilecegiz.
Bunun farkinda ve bana cok farkli davranmaya basladi bu yüzden. Hic degilse birlikteligim bana huzur veriyor. Mutluyum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder