4/29/2013

Alara Vol.3

Size daha önce Alara'dan bahsetmiştim. Ufak bir öğrencim olduğunu. Okumak için buyurun -> Alara 

Sonra Alara'ya ders calistirdigimi ve Alara'nin ilk sınavında ne yaptığını da anlatmıştım. Okumak için buyurun -> Alara 

Biz Alara ile ders çalışmaya devam ettik. Ben üniversiteden ve ofisten kalan zamanımı Alara'ya ders vermek ile geçirdim.
Sonra Mart'in son haftasında ve Nisan'in ilk haftasında okullar iki haftalık paskalya tatiline girdiler.
Alara'nin babası tatilde de çalışmaya devam edeceksiniz, ben öğretmeni ile konuştum dedi.
Peki dedim ve ilk hafta iki kere gittim. İkinci hafta Alara beni arayıp tatilden sonra yine buluşabileceğimizi söyledi, bende tamam dedim.
Paskalya tatili bitti ve aradan iki gün geçti.
Ben anneme Alara'yi arayayım da hangi gün buluşacağımızı söyleyeyim dedim. Annem 'kızım bırak onlar arasın. Böyle sen ararsan, sanki para pesindeymissin gibi görünürsün' dedi.
Anneme hak verdim ve aramadım. Sonuçta bu güne kadar Alara babasının cep telefonundan beni arıyordu ve Su abla bu gün buluşalım, Su abla bu gün bu derse çalışalım diyordu.

O günden sonra nemi oldu dersiniz?
Ne Alara aradı, nede babası ... Ben biraz bozuldum buna açıkçası. Sonuçta yardım etmeye çalıştım ve yardımım dokunmaz ise başkasına bakabileceklerini de söyledim. Fakat hiç seslerinin çıkmaması beni üzdü.
Aslında bizim türk milletinin ayran gönüllülügüne veriyorum ben bunu. Hem bir yandan çocuklarının iyi bir yerlere gelmesini istiyorlar, hemde ona bu yolda katkıda bulunabilecek davranışları yapmaktan çok çabuk sıkılıyorlar.
Emek diye bir şey var. Bazı insanlar bu konuda zorlanıyor herhalde.

Böylece Alara maceram da bitmiş oldu. Bir kaç hafta sonra düğünler başlıyor. Muhakkak orada karsilacagiz. Ben bir şey olmamış gibi yapacağım. Neden aramadın, neden gelmedin derler ise, sizin aramanızı bekledim diyeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder