Sevdiği ile araba bakmaya gidip ilginç bir gün geçiren Su'dan selamlar blog.
Sabah onda istasyonda buluştuk Sheldon'la. Kendisi bu aralar yeni bir araba almaya niyetlendi. Daha dogrsu bir Multivan. İnternet'ten yaptığı araştırmalar sonucu ikinci el iki Multivan bulmuş ve gidip bakmak istedi. Sende geleceksin benimle dedi ve bende elim mahkum gittim. İyiki de gittim diyorum.
İlk araba yol üstü bir araba satan bir yerdeydi. Arabaya baktığımızda ben pek beğenmedim. Bir çok yerinde çizik vardı, hor kullanılmıştı ve koltuklarının kumaslarinda delikler vardı. Bir tur attık otobanda. Satıcı da bizimle geldi. Sheldon bu arada arabanın denenmedik yerini bırakmadı. Motorun sesi bozuktu. Sol cam açılmadı. ısıtıcısı çalışmadı. Arka cam sileceği bozuktu.
Neyse otobandan indik ve başka bir Multivan'a daha bakacagimizi, baktıktan sonra kararımızı bildirecegimizi söyledik. Satıcı arabanın caminin açılmamasına ve sileceginin çalışmamasına çok şaşırdı. Demek ki o da satın alırken bunlara dikkat etmedi.
Neyse diğer Multivan'in sahibini aradık ve bize bir saat sonra buluşmak için bir yer söyledi.
Bu arada Sheldon'la pizzacıya gittik ve karnımızı doyurduk.
İkinci satıcı ile buluştuğumuzda arabada önde oturan bıyıklı adam biraz tersime gitti. Arabasını satmak isteyen adamın babasiymis. Nereli olduklarını sordum. Romanya'li olduklarını söyledi. Almancası çok bozuktu. Neyse bunlar önemli değildi.
Bu araba diğerinden çok daha iyi durumdaydı. Zaten daha 7 ay olmuş alalı. Sürücü kapısının üzerinde uzun bir çizik vardı ve satıcı daha dün park yerinde çocukların çizdiğini söyledi. Bu araba diğer baktığımız arabadan daha pahalıydı ama durumu daha iyiydi.
10.900€ istiyorlardı. Yine bir prova sürüsü yaptık ve asıl serüven bundan sonra başladı. Arabanın koltukları ısıtmalı idi fakat ısıtıcı çalışmıyordu. Bu arabada da arka cam sileceği çalışmıyordu. Motorun sesi diğerine nazaran daha iyidi. Kapılarının kenarında paslanmalar vardı. Sheldon firene basınca sanki sola çekiyor dedi.
Buluştuğumuz noktaya geri döndük çünkü bizde arabayı orada bırakmıştık.
Koltukların isiticisin çalışmadığını ve arka camın sileceklerinin su fiskirtmamasinin sebebinin sigortasının çalışmadığını belirten satıcı arabaya daha fazla masraf yapmak istemediğini bu yüzden fiyatı 10.700€'e indireceğini söyledi.
Sheldon önceden arabayı beğendiği taktirde bir uzmana götürüp incelettirmek istediğini söylemişti. Neyse satıcıya bunu söyleyince tamam gidelim dedi ve buyurun siz sürün dedi. O arada ben Sheldon'a biz kendi arabamizla önden gidelim, onlar peşimizden gelsin dedim ama dinletemedim. Satıcının arabasına bindik ve uzmana gittik.
Uzman arabayı tamirhaneye sokup her yerini incelemeye başladı. Sigorta bahanesi patladı. Silecekler ve ısıtıcı bozuktu. Ayrıca paslanmalar da çok kötüydü. Yakında paslanan yerlerin dökülmeye başlayacağını söyledi.
Arabanın sola çektiği de doğruydu çünkü tekerlekler yıpranmıştı ve kazaya her an sebep verebilir dedi. Çok ilginç bir alet vardı elinde uzmanın ve arabanın her yerine dokundurdu o aleti. O alet meğerse üzerinde bulunan boyadan hariç boyanıp boyanmadigini tespit ediyormuş. Böylece arabanın bir kaza sonucu yeniden cilalanıp cilalanmadigi anlaşılıyormuş. Arabanın her yeri yeniden boyanmış. Kimi yerinde iki kat, kimi yerinde 3 kat cila ve boya vardı.
Uzman satıcıya arabanın neden cilalandigini, boyandığını sorunca kem kum etmeye başlayan satıcı yavaş yavaş bunalmaya başladı. O arada satıcının babası sabırsızlanmaya başladı. Hadi gidelim zamanımız yok dedi. Uzman işimi daha bitirmedim, benim yapmam gereken uymam gereken kurallar var dedi.
Motorun paslandigini, koltukların yıprandığını, sileceklerini bozulduğunu yani aslında tamamen döküntü bir araba ile karşı karşıya olduğumuzu söyledi uzman. O arada tamirhaneye girdik ve çaktırmadan bize sakin almayın, muhakkak götürüp memleketlerinde boyatmislardir. Arabanın su an ki fiyatı aslında 6000€'dan fazla etmez dedi.
Ben bu ara Sheldon'a bunlar şimdi bizim arabayı almayacagimizi anladıklarında bizi arabamızın oraya da geri götürmeyecekler dedim. Olsun taksi alırız dedi.
Arabaya bindik. Bizi geri götürüyorlardı ki, hemen satıcı ne oldu ne düşünüyorsunuz dedi. Biraz düşünmemiz lazım dedi Sheldon.
Uzman arabanın fiyatının 6000€ olduğunu söyledi dedim bende. Bu arada benzin istasyonuna giren satıcı birden Sheldon'a biraz benzin koysana, benim yanımda para yok dedi. Tabi ki benzin koymayacağım dedi Sheldon.
Satıcı tekrar ne düşünüyorsunuz diye sordu. Ben bu sefer, 6000€ değerinde olan bir arabaya 10.700€ vermeyeceğimizi söyledim. Benim çok isim var kusura bakmayın dedi ve bizi arabadan indirdi :)
Dediğim çıktı.
Taksi çağırmaya niyetlenen Sheldon'a dursana sen, öğrenci biletlerimiz cebimizde şuradan tramvaya binelim dedim. Yarım saatlik tramvay yolculuğundan sonra arabanın yanına vardık ve eve döndük. Yolda çok güldük. Nasıl anladın bizi götürmeyeceklerini, nasıl anladın kandırmaya çalıştıklarını diye sordu Sheldon.
Yabancı bir memleketin çocuğuyum. Her ne kadar burada doğup büyüsemde, bin bir hile hurda ile satış yapmaya çalışan milletleri çok iyi tanıyorum dedim ;)
her Türk insan sarrafı mı doğuyor dersin kuzum? =)
YanıtlaSilAynen öyle diyorum birtanem ;)
SilHahahahaha eğlenceli bir günmüş ama. O arabaya para bile verilmez. Anlattıklarına göre :D
YanıtlaSilEvet cok eglendik, Allahtan bizi benzin istasyonunda indirdiler. Bir de madem almayacaktiniz ne uzmana gittik diye üstümüze gelselerdi, bir düsünsene :)
SilAma Türk insanı çok uyanık oluyor güzel bir örnek olmuş buda :) Bende bloguma beklerim :)
YanıtlaSilnohuttanask.blogspot.com
Bence sonsuzun dedigi gibi, kafamiz hile hurdaya calistigi icin ilk fark eden de biz oluyoruz.
SilMalesef ki bizim milletin aklı fikri kolay para kazanmak da olduğundan bizimkiler de hindir, sever adam dolandırmayı hileyi hurdayı. Ordan tecrübeli ! Benim de aldığım araba hacizli çıkmıştı.
YanıtlaSilEvet, cok haklisin Sonsuz.
SilHAHAHAH :D
YanıtlaSileiskalt.
arabadan yol üstü indirdiler hee, neyse ki en azından tramvayın olduğu yere kadar gidebilmişsiniz :D
Evet ya, cok ucuz kurtulduk bence.
Sil