5/11/2013
Yüz yılda bir görümlük görümce Vol.2
Kınadan bir akşam önce gelinimizi hazırlamak için kız kardeşim, gelinin kız kardeşi ve kuzeni evde toparlandık. Hanımlar mutfakta gelecek olan akrabaları ağırlayabilmek için yemek yaptılar, bizde gelinimizin bakımını yaptık.
Normalinde kına gecelerinde nasıl oluyor bilmem ama gelin kuaföre kız kardeşi ile yalnız gitti ve erkek tarafından kimse gelmedi. Onlarda kendileri için başka bir kuaförde randevu ayarlamışlar. Seval kız kardeşimin de gelmesini istemişti ve kız kardeşim Sevala masraf çıkarmamak için, yok ben evde yaparım kendi saçımı bu konuda nasıl olsa becerikliyim dedi.
Kız kardeşimin kıyafeti çok sade olduğu için upuzun saçlarını bir at kuyruğu ile toplayıp bir kaç taşlı toka taktı ve çok güzel durdu.
Seval akşamdan beni tembihledi. Piyanist benim çocukluk arkadaşım olduğu için, önceden salona git ve ne olur, hangi arada hangi şarkıları çalması gerektiğini söyle dedi.
Kardeşim ve ben kına günü salona herkesten önce vardık ve ben piyanist ile uzunca konuştum ve gerekli ayarlamaları yaptım.
Bu arada iiftimiz salona geldi ve istedikleri dans müziği eşliğinde dans ettiler.
Hayriye hemen kardeşime gidip "Ay Hazal, saçların hiç güzel olmamış, birde nikah şahidi olacaksın" dedi.
Hazal'da "Benim kiyafetim çok sade, bu kıyafete bu saç gider" dedi.
Daha fazla laf söyleyemediği için Hazal'ın içinde uhde kaldı, bende kardeşime laf ettiği için tüm akşam boyunca Hayriye'yi öldürmek istedim.
Ben böyleyim, sevdiklerime laf söylenince aslan kesiliyorum.
Ben olsam tabi ki "ay sen nerede yaptırdın saçını, ben bu saça para vermezdim" derdim ya neyse.
Kına yakılırken normalinde erkek tarafından kimse girmez kınayı taşımaya. Bizde adet öyledir. Her yerde öyledir de aslında, son yıllarda herşeyin cıcığını çıkardıkları gibi bunun da cıcığını çıkardılar. Kınada damatta olmaz aslında. Aynı akşam kendi kınası olur damadın. Ayrıca kına tepsisini bekar kızlar taşır, bizde maşallah çocuklu hatunlar da kalkıyor.
Hayriye düştü hemen en öne. O an benim cinnet geçirmem yakındı. "Sen kaçılsana bakayım biraz arkaya. Erkek kardeşi tepsi taşımaz. Çok biliyorsun herşeyi, bunuda öğren" dedim.
Kem küm etti tabiki ama o an yeşil gözlerinden şimşekler çıkıyordu. Fotoğraf çekerken kendini hemen kameranın önüne atıp "ay benide çekin" demesi. Analog kameram ile çektiğim fotoğrafların hepsine atladı. Geberteceğim. Böyle böyle kınayı atlattık.
Devam edecek ...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder