Çocukluğumdan beri böyle bir evin hayalini kurmuştum ben. Şimdi sevdiğim adamın eli elimde merdivenlerini çıkıyorum ikinci kata doğru.
Tripleks hayal etmemiştim hiç. Dupleks olması iyi oldu. Girişte sol tarafta kocaman bir mutfak. Mutfagimin duvarlarını #postcrossing den aldığım kartpostallar ile süslemeyi düşünüyorum.
Sağ tarafta kocaman bir oturma odası. Gelen misafirler zorlanmayacak. Üst kata kimsenin çıkması gerekmiyor.
İyi ki iki tuvalet yapmışlar.
Yatak odasını maviye mi boyasak? Boğar mi ki bizi bu renk?
Bahçesi de çok güzel. Yemyeşil. Bir sürü çiçek ekerim ben buraya. Biz çalışırken köpeklere kim bakacak? Kimse bakamayacak diye bu yüzden köpek almadık ya :(
"Su odayı çalışma odası yapalım" diyorum sevdicege. "Tamam olur" diyor.
"Duvarı da sağdan sola raflar ile döseyelim, ikimizin kitaplarına yetmez bile" diyorum.
"Çatı katında biraz zorluk çekeceksin iki metre boyunla ama ben oray akşamları yer minderlerine oturup ayaklarımızı uzatabilecegimiz bir mekan olarak hayal ediyorum." Gülümsüyor sevdicek.
"Oda olur" diyor. "Sen yeter ki işte."
Gün 13. Hep hayalini kurduğunuz evde yaşıyor olsanız nasıl bir şey olurdu onu yazın.
Bir ortak yanımız var biliyor musun :) Postcrossingle benim de bir sürü kartpostalım var 300'den fazla, en büyük hayalim onlarla çok güzel bir proje yapıp hepsini sergilemek!
YanıtlaSilÇok mutlu oldum gördüğüme, ellerine sağlık!
Ah öyle mi Yelizcigim? Postcrossing harika bir sey. Ben eskiden kuzenler ile kartpostal gönderirdim. Simdi postcrossing sayesinde gönderiyorum. Sana ulasabilecegim bir mail adresi var mi Yeliz?
Silhunharca araklandı. :(
YanıtlaSilhttp://xcoach.blogspot.com/2013/12/hayali-ev.html