Serenad fırtınasından sonra Livaneliden nefes kesen bir roman
Sakin
bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar
her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç,
güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur.
Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu
bölgelerine girildiği hikâye, daha doğrusu hikâye içinde hikâye de
böylece başlar. Modern bir Binbir Gece Masalının kapıları aralanır.
Ancak bu kez Şehrazad erkektir.
Kardeşimin Hikâyesi aşkın
mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha
düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair
nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku
ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız.
Yorumum:
Buda benim için bir ilk. Daha önce ZÜlfü Livaneliden bir kitap okumamıştım. Kitabı çok beğendim. Polisiye pek okumuyorum aslında ama severim. Bundan sonra daha fazla polisiye, cinayet ve intikam kitapları okumaya karar verdim. Cinayeti isleyeni son ana kadar bulamadım. Bu yüzden kitabın sonunda katilin kim olduğunu öğrendiğimde şok oldum.
meraklandım yine :)
YanıtlaSilMuhakkak okumalisin Mia'cim
Sil